“Bu Topraklardan EFESLİ HERAKLEİTOS geçti.”
Alman düşünür Nietzsche, Herakleitos için;
“Dünya
her zaman gerçeğe muhtaçtır, o halde her zaman Herakleitos’a muhtaçtır”
demiş ve Efesli Herakleitos’un dünya için ne denli önemli olduğunu
vurgulamıştır.
Heraklit veya Heraklitos isimleri ile de bilinen
Herakleitos M.Ö 550-480 arasında Efes’te yaşamış dünyanın en önemli
filozoflarındandır. Babasının adı Bloson’dur. Yaşamı hakkında çok az bilgiye
sahip olmamıza rağmen dünyayı etkilemiş bir Efeslidir.
Yapıtlarında
çok güç anlaşılan, karanlık bir üslup kullandığı için yaşadığı dönemde kendisine
“Karanlık Herakleitos” denmiştir. Ona göre evrende hiçbir şey sabit değildir,
her şey değişir.
“Aynı nehirde iki kere
yıkanılmaz”
Her
şey akar “Panta Rei”…
Yaşadığı dönemde Efes çok zengin bir liman kentiydi.
Ancak bu dönem aynı zamanda tüm Anadolu ve Yunanistan’da olduğu gibi Efes’inde
Pers egemenliği altına girdiği dönemdi. Böylesine çalkantılı bir dönemde her
şeyden ve herkesten uzak kalmıştır.
Bir gün; Çocuklar
ile oyun oynadığını görüp alay eden güruha “Sizinle siyaset yapacağıma çocuklar
ile oyun oynarım daha iyi” demiştir.
İnsanların
hırs ve çıkar peşinde koşmalarına ise; “Eksik olmasın zenginliğiniz, eksik olmasın
ki alçaklığınız belli olsun” ve dostu olan Hermodoros ’un haksız yere şehirden sürülmesi
üzerine “Efesliler size yakışan kendinizi asmanız ve kenti çocuklara
bırakmanızdır” diyerek tepkisini
açık bir dille göstermiştir.
Heraklit’in
Savunduğu en önemli görüşlerden birisi de “Karşıtların Birliğidir”. Diyalektik
denilen bu düşünce ile anlatılan evrende her şey karşıtı ile var olur ve devam
eder. Örneğin; Gece-Gündüz, Savaş-Barış, Doğum-Ölüm, Galatasaray-Fenerbahçe J
Bunlar birbirini yok etmez, beraber devam edip sonsuza kadar
giderler.
Diyalektik,
Platon’dan Aristo’ya kadar birçok filozofu etkilemiş yüzyıllardır felsefenin
temel yapı taşlarından olmuştur. Günümüze bunu taşıyan Alman Filozof Hegel’in
yanı sıra Karl Marks Tarihsel Materyalizmin çıkış yapısı haline getirmiştir.
Horace Walpole
tarafından, Herakleitos için söylenen söz düşündürücüdür; “Bu dünya düşünenler için bir Komedya, Hissedenler için bir
Tragedyadır. Bundandır ki Demokritos gülmüş, Herakleitos ağlamıştır.”
Herakleitos, “Kendimi araştırdım”
sözüyle sürekli olarak sorgulamanın önemini vurgular.
Freud ve Goethe gibi
onlarca isim tarafından alıntılanan bu filozof çağının çok ötesinde olduğunu
kanıtlamıştı.
Ölümü nasıl mı oldu?
İnsanların
anlayışsızlığın, hırsının, bencilliğinin gözler önüne serildiği dünyada
insanları hiç sevmez olmuştu. Bu nedenle toplumdan uzak dağlarda ot ve bitki
yiyerek yaşamaya başladı. Bu beslenme sonucu bedeni su toplayıp şişince
doktorlara danışmak için kente indi. Doktoru görünce bir bilmece sorarak, “Yağmurlu
bir havayı kuraklığa çevirebilir misiniz” diye sordu. Sorudan bir şey anlamayan
doktorların yanında ayrılarak kendisini bir ahıra kapattı. Bedenini sığır
gübresi ile kaplatıp vücudundaki suyu kurutmaya çalıştı. Fakat bu da bir işe
yaramayınca 60 yaşında gözlerini dünyaya yumdu.
İnsan bugünde insan
yine hırslı yine anlayışsız yine bencil … Kahrından ölen bu filozof dünyayı
etkilemiş bir Efesidir. Fakat bugün bile hala onu anlatan bir şeyler
yapılmıyor. Yaşasaydı yine kahrından ölebilirdi…
İşte bu topraklardan
Herakleitos geçti. Geçerken dünyayı değiştirdi, fakat yaşadığı toprakların
bugünkü halini değiştiremedi…
Tarihçi Tolga MERT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder