Efes için, Türk Müzecisi Halil Ethem Bey'in Azmi !
20. yy’ın ilk çeyreği,
Osmanlı’nın ilk Türk Arkeoloğu ve Müzecisi Osman Hamdi Bey
idi. İkinci olarak, ondan sonra yerine kardeşi Halil Ethem (Eldem) Bey
getirildi.
Avusturyalılar’ın kazıları boyunca çıkarılan eserler izinli
veya izinsiz Avusturya’ya götürülüyordu. Hatta kazı yerinde bir müzeci komiser
olmasına rağmen, bu üzücü olaylar devam ediyordu.
Efes’te gönderilen eserlerin kazı komiserinden saklandığı
haberi alınınca İstanbul Müze Müzüdü Halil Ethem Bey Efes’e geldi.
Otto Bendorf ile görüşen Halil Ethem Bey sonraları olayı
şöyle anlatmaktadır:
“Profesör Bendorf’la görüşme esnasında ‘Bulduğunuz güzel
eserleri görebilir miyim’ dedim.
‘Buyurunuz göstereyim‘ dedi. Gece eline lamba alarak
Ayasuluğ’daki evinde koca bir heykel, bir baş ve diğer eserleri gösterdi.
‘bunları alıp götürecek misiniz?’ deyince, bana cevabı: ‘Ben
sefaretimden talimat bekliyorum’ oldu.
‘Öyle ise sizinle yarın görüşürüz’ diye dargın ayrıldım.
O sırada İzmir Valisi olan Sadrazam Kamil Paşa bir telgraf
göstererek;
“Zat’ı Hazret’i
Şehriyari, Avusturya İmparatoru’na hoş görünmek için, tekmil kazı mahsülünü
kendisine hediye etmiştir’ dedi.
Mösyö Bendorf’a bir kağıt yazıp,’Vilayet kanalıyla İstanbul’dan
aldığım telgraf üzerine dönüyorum, artık sizinle alışverişim yoktur’ dedim.
Bendorf istasyona geleref af diledi.
İzmir’e sürülmüş olan Kamil Paşa Abdülhamit’e atıp tutmuştu.
Ben intikamımı sonradan şöyle aldım:
“Meşrutiyet olunca Avusturyalılar tekrar kazı için müracaat
ettiler. Bendorf’un yerine gelen Prof. Rish’e olmaz’ diye cevap verdim. Avrupa’ya
giderken Viyana’ya uğradım. Rish kazı müsaadesi için adeta yalvardığı zaman
Bendorf rezaletini anlattım. Efes’te çıkan eserlerin bir kısmını müzeye iade
ederseniz ruhsatname veririm’ dedim. Viyana müzeleri doğrudan doğruya Avusturya
İmparatoru’nun malı olduğu için kimse buna cesaret edemezdi. Düşünüp
taşındıktan sonra bir kısmını iade edebiliriz dediler. Bir albüm yolladılar, ‘
İşaret edilen 20 parça müstesna (ayrı tutulan), geri kalanını alabilirsiniz‘ dediler.
Masrafları kendilerine ait olmak üzere Müze’ye kadar yollamasını taahhüt
ettiler. Böylece 6-7 heykel geri geldi. “
Zorlu dönemlerde dahi yılmadan eserleri geri alabilen,
tarihimize, arkeolojimize sahip çıkan, müzelerimizi koruyan, geliştiren Halil
Ethem Bey’i saygı ile anıyorum …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder