1990 ’lı Yıllarda
bu kentten Mehmet AKSOY gibi bir heykeltraş geçti.
Ne mi yaptı?
Bugün istasyon meydanı dediğimiz yerde, tarihi Bizans
su kemerleri ile karşı karşıya olan “Kurtuluş Yolu Anıtı” ismini verdiği eseri
yaptı.
Bu eser dünyada eşine az rastlanan, muazzam bir sanat
birikimi ve hesaplama yöntemiyle yoğrulmuş bir eserdir. Heykeltıraş Mehmet
AKSOY, bu anıtı yaparken tam 3 yıl boyunca güneşi gözlemleyerek hesaplamalar
yapmıştır. Bu hesaplar sonucunda koskoca güneşi murcunun ucuna takarak
planladığı eseri gün yüzüne çıkarmıştır. 1995 yılında başlayıp 1998’e kadar
azimle, mantıkla, sabırla, sanat ruhu ile kentimize asla unutmayacağımız bir
eser bırakmıştır.
Santim santim her milimetresini ince hesaplar ile
bezeyen Mehmet AKSOY ’un hesapları sonucu Ağustos ayının 26. Günü saat tam
12.30’da işlediği mermerin üzerinden doğan güneş Atatürk ‘ün yüzünü bütünüyle
bizlere göstermektedir.
26 Ağustos Büyük Taarruzun başladığı gündür. Eserin içerisinden
geçerken bu taarruzun insan siluetlerini, ruhunu duvarlarda hissedebilirsiniz.
İçerisinde düzgün yürüyemezsiniz çünkü geçiş yolu engebelidir. Çetin doğa
koşullarının bir göstergesidir, kurtuluşun zahmetidir. Çünkü az da olsa bu
mücadelenin zahmetini hissetmen içindir. Bizler düzlükte yürüyelim diye atalarımızın
engebeli yollarda yürüdüğünün resmidir.
Eserin diğer yüzünde Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye
Destanı’ndan dizeler işlenmiştir.
26 Ağustos’ta Atatürk kentimize güneş ile bir kez daha
doğmaktadır.
Büyük taarruz nedir biliyor musunuz?
Türk Milletinin var ya da yok oluşunun mücadelesidir.
Teşekkürler Mehmet AKSOY. Bu kente kattığın büyük ve
anlamlı eser için teşekkürler. Senden sonra böylesine anlamlı bir anıtta
yapılmadı zaten, iyi ki sen yapmışsın.
Ağustos ayındayız, 26 ’sında saat: 12.30’da gidip
görün bu anıtı, çocuklarınıza, eşinize dostunuza gösterin. Böylesine değerli bir
eserin kentimizde olmasından gurur duyun. Yapana, yaptırana vesile olana,
duyarlı olanlara da sonsuz teşekkürler.
Unutmayın Gazi Mustafa Kemal’in de dediği gibi;
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri
kopmuş demektir.
Ve unutmadan bir sözünü daha eklemeliyim;
Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan
olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkâr olamazsınız.
Böyle eserlerin kentimizin her dokusunda çoğalması dileklerimle!
Selam olsun bu topraklara değer katanlara, Selam olsun
Mehmet Aksoy’a…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder